9 Mayıs 2015 Cumartesi

Jojo Moyes- Bir Artı Bir



HBKG: Hayata bir kere geliyoruz.






En sonunda çimenlerin üzerine düşüp gökyüzünün yavaşça dönmesini izledi ve kendi ailesi için yaşamın da biraz böyle yanar döner olduğunu düşündü. Yani asla olması gerektiği gibi değildi.






Eski karılarım içinde kesinlikle favorim sensin.









Çünkü annen sana yakın değilse veya daima başına gelen en güzel şeyin sen olduğunu söylememişse ve hatta eve geldiğini bile fark etmemişse, içinde fırtınalar kopuyor, bir parça mühürleniyordu.






İyi şeyler de olur. Hatta bazen hiç beklemediğin zamanlarda...







Sekiz yaşında, babası ve Jess'le birlikte yaşamaya geldiğinden beri insanlar onu 'duyguları' hakkında konuşturmaya çalışıyordu; sanki duyguları yanında sürükleyebildiği koca bir çuvalın içindeymiş de içinde neler olduğunu görmek isteyen herkese açabilirmiş gibi.






Güneşi teninde hissediyordu. İnsan seslerini, hızla geçen arabaları, petrol ve sıcak börek kokusunu bastıran kuş seslerini duyuyordu. Birdenbire kendiliğinden gelen bir söz kafasının içinde yankılandı: Mutluluk böyle bir şey olmalı.








"Ölüyorum."
"Hepimiz ölüyoruz baba." dedi Gemma.
"Bana sosyal hizmet görevlisi safsatalarını anlatma. Ben burada rahatsız bir şekilde ve hızla ölüyorum. Geriye çok az kuvvetim, çok az umudum kaldı. Muhtemelen kriket sezonunun sonunu bile göremeyeceğim. Bu sorunu cevaplıyor mu?







Benim özel gücüm de aslında içimden bir şeyleri tekmelemek isterken neşeli görünebilmek olabilir mi acaba?






Sadece denemek istiyorum. Sen ve ben. Bir artı bir. Bizi toplayınca sonuç ne olur merak ediyorum. Ama bu riski alacağım.






Olasılık yasası; büyük sayılar yasasıyla birlikte, olasılıkları yenmek için bazen istediğiniz sonucu almak üzere bir olayı artan sayılarla tekrarlamak gerektiğini söylüyor. Ne kadar çok yaparsan istediğin sonuca o kadar yaklaşıyorsun. Ya da basitçe anneme açıkladığım gibi, BAZEN DENEMEYE DEVAM ETMEK GEREKİYOR.









Hiç yorum yok:

Yorum Gönder