29 Mayıs 2014 Perşembe

Içimizdeki Seytan




İnsan bir şey yapmalı, öyle bir şey ki... Yoksa hiçbir şey yapmamalı.





Günün birinde ya çıldıracağız, ya dünyaya hakim olacağız.





Gözümüzü kör eden yedi renktir, kulağımızı sağır eden sesler, ağzımızı paslandıran yediklerimiz, kalbimizi önce coşturup donra durduran sonsuz koşmalarımızdır. Yüksek insan dışına değil, içine kıymet verendir.





Zaten anlatmak istediğim bir şey var, bin bir şekle sokup söylemek arzusuyla yandığım bir tek şey: O da sizi sevdiğim. Bütün dünyanın teşekkülünden beri kaç milyar defa tekrar edildiğini unutmuyorum, fakat siz söyleyin, canlılığından bir şey kaybetmiş mi? Kainatta hiçbir mevcudun olamayacağı kadar taze ve olgun değil mi?.. Bu öyle bir kelime ki, doğuyor ve doğuşuyla beraber kemali içinde getiriyor. Sizi seviyorum... Başka ne söyleyeyim?





Acaba bu kainatta yerle göğün birbirine kavuşmadığı bir taraf yok mu? Alabildiğine sonsuzluğa doğru giden bir taraf...





Ben ikide birde böyle oluyorum. Bazan bütün insanları boyunlarına sarılıp öpecek kadar seviyorum, bazan da hiçbirinin yüzünü görmek istemiyorum. Bu nefret filan değil... İnsanlardan nefret etmeyi düşünmedim bile... Sadece bir yalnızlık ihtiyacı.






Birbirimize rastlamadan evvelki hayatımız sahiden birbirimizi aramaktan başka bir şey değilmiş... Ne aradığımızı bilmeden aramak...





Sonra... ben daha çok kendi içimde yaşayan bir insanım... Bunun için size nazaran birkaç misli fazla yaşamış sayılırım.





Unutmayın ki, dünyada en korkunç şey ümidini kaybetmektir.





Kim bilir... Belki uzak bir günde, büsbütün başka insanlar olarak tekrar karşılaşırız ve belki gülüşerek birbirimize ellerimizi uzatırız...





16 Mayıs 2014 Cuma

^^





Mesela bir barikatta dövüşerek
Mesela kuzey kutbunu keşfe giderken
Mesela denerken damarlarında bir serumu
Ölmek ayıp olur mu?






İnsanlar da ülkelere benziyor,
Sınırları var...






Ne yapalım, 
Bari bağışlayalım birbirimizi...






İnsan kaybolmayı ister mi?
Ben istedim bayım.






Birgün doğru kelimeleri bulacağım ve çok basit olacaklar.





Batmaya da razıyım.
Artık beni anla!





Beni kabullen
Kendini yanına al
Gidelim.





Ya beni bırak
Ya sarıl bana.






Dizlerimiz sağlam kalsın, başını koyar belki biri.






Bazı kelimeler bazı anlamlara gelmiyor.







Ben senin merak ettiğin, içinde ne olduğu belirsiz bir parantezim.







Kalbim, bir ıslak kelebek...






No looking back!






Düne geri dönemem çünkü o zaman başkasıydım ben.






Asla geç değildir
Yeniden başlamak için
Mutlu olmak için
Asla geç değildir!






Şarkı söylemekten daha iyi olan tek şey daha çok şarkı söylemektir.






Hayat kendini bulmaktan ibaret değildir, hayat kendini yaratmaktan ibarettir.







En kötü yalnızlık kendinizle barışık olmamaktır.







Bir amaca bağlanmayan ruh yolunu kaybeder. Çünkü her yerde olmak, hiçbir yerde olmamaktır.







Sevgili dost,
Bana öyle bir kelime söyle ki
Hiç eksilmesin.






Ya sev ta içten
Ya da tamamen bırak.







Büyüyünce çiçek olcam ben.






Life is beautiful.







Tutunacak bir şey olmadı mı; insan yuvarlanır.







Kalbinizi ve sesinizi yumuşatın!





Yanarak var olmayı kabullenmekle, sönerek yok olmak arasında yapılacak seçimden ibarettir tüm hikaye.







Dön bana ve dinle,
kuşlar uçuyor içimde







Evren kadar sınırsız ol.







Kalbinin hala güneş görmemiş tenler kadar beyaz olduğunu biliyorum.







Nereye giderseniz gidin, tüm kalbinizle gidin!







Kalbimi alıp uzaklara gitmek istiyorum...





2 Mayıs 2014 Cuma

Ölüm Şarkısı




Yalnız... Yeniden... Bütün dünyadan uzak...




"C'est parce que tout doit finir que tout est si beau."





Farklı bir zamandan gelen, yarısı unutulmuş eski bir şarkı gibi.





Ama bizi seven insanlar için bu takıntımız sadece acı ve yalnızlık anlamına geliyordu.





Kesinlikle şu anda olmam gereken yerdeyim.





Hayatımda hiçbir zaman kendimi bir yere ait olarak görmemiştim fakat o an benimle olan anneme, babama ve bütün çocukluğuma rağmen kendimi dayanılmaz bir şekilde yalnız hissettim.





O zamanlar iyi bir fikirdim.
Şimdiyse muhteşem bir hata...





"Neden beni incitiyorsun?"