17 Nisan 2017 Pazartesi

Jeffrey Eugenides- Bakir İntiharlar

Herkese merhaba!❤
Bu kitabı okuyalı biraz oluyor ama tembelliğimden paylaşma fırsatı bulamamıştım. Geç olsun güç olmasın diyerek buraya bırakıyorum :3
Henüz izlememiş olsam da beyaz perdeye aktarılmış olan bu kitap, 5 kız kardeşin teker teker kendilerini öldürmesini konu alıyor.
Benim için oldukça sürükleyiciydi. Onları anlamaya, iç dünyalarına girmeye çalışmak oldukça güzeldi. Fırsat bulur bulmaz filmini de izlemek istiyorum 👀

Dipnot: Daha önce söylemiş miydim bilmiyorum ama ben inanılmaz unutkan biriyim. Bir kitabı çok sevip aşık olsam da azıcık zaman geçince unutabiliyorum. Bu bloğu 5 yıl önce, yaklaşık olarak bu zamanlarda açmıştım. Sırf okuduğum güzel şeyleri unutmamak, geri dönüp baktığımda hemencecik anımsayabilmek için. Kendim için yaptığım bir şeydi yani, bir nevi günlük gibi. Bir şeyleri paylaşırken çoğu zaman benden başka kimsenin okumadığını düşünerek paylaşıyordum. Bunun bu kadar büyüdüğünü, benden başka insanlar tarafından da okunduğunu bilmek öyle güzel bir his ki, tarif edemiyorum... Bugün seminyeri 50000 tıklanma olmuş. Çok teşekkür ederim. Umarım içinde kendimizi bulup aşık olacağımız güzel satırlar hiç bitmez. Sizi seviyorum❤




Konuşmanın da susmanın da bir sırası vardır.

9 Nisan 2017 Pazar

Halid Ziya Uşaklıgil- Mai ve Siyah


Herkese merhaba! ❤
Mai ve Siyah'ın Can Yayınları'ndan çıkan, içinde yazarın düzenlemelerini de içeren açıklamalı orjinal metin baskısını okudum.
Bir çırpıda okudum diyemem, çünkü kullanılan kelimeleri iyice anlayabilmek ve anlatılan olaylarda verilmek istenen mesajları kavrayabilmek için yavaş okunması gerekiyordu. 
Kitabın konusundan azıcık bahsedecek olursam; başkahramanımız Ahmet Cemil. Babası vefat ettikten sonra annesi ve kız kardeşine bakabilmek için çeşitli işlerde çalışıyor, bu sırada okuldan arkadaşının kız kardeşine -Lamia- gönlünü kaptırıyor ve onu düşünerek bir kitap yazmaya başlıyor. Kız kardeşi birisiyle evleniyor fakat bu evlilik kimse için iyi bitmiyor diyebilirim. 
Okumayanlar için ip ucu vermek istemediğimden sonuna çok değinmeyeceğim ama üzüldüğümü belirtmeden geçemem. Son sayfaları birkaç kez okudum ve her seferinde lütfen böyle pes etme dedim Ahmet Cemil'e 😭
Ne yapalım, Halit Ziya'yı kalp kıran sonlarıyla da seviyoruz :3
Peki bu kitabı kim sever, kim sevmez?
Kitap okurken bilmediğiniz kelimelerin olmasından ya da ağır bir üsluptan hoşlanmıyorsanız bu kitabı sevmemeniz çok olası. Ama yeni kelimeler öğrenmeyi severim, kitabı ağır ağır okurum derseniz bu kitaptan hoşlanacaksınız.

Bu kitap veya herhangi bir kitap hakkında konuşmak için bana mail adresimden ulaşabilirsiniz.Sevgiler❤




Bu dakika uzun bir zaman kadar hatıralarla malidir, bu bir dakikada bütün yaralar -henüz taze kanayarak, her biri bir başka hatıranın ateşiyle yanarak- inkişaf eder. Kalbin binlerce noktalarından birer ıstırap eniniyle binlerce menfez açılır; türlü kırık ümitler, acı yeisler, matem hayalleri, bütün hayatın o ağlayan hediyeleri acı -bir kabristanın ervahı bezmi gibi- feryatlarıyla, giryeleriyle sürüne sürüne buluşurlar. Bir gıriv ve matem mecmuası! Yalnız küçük bir dakika: O vakit gözler kapanır, güya şu elem mahşerinin üzerine düşmüş bulutlarla mahmul bir sema... Artık ağlamak zamanı gelmiştir.






Ah! Hissiyata taalluk eden şeylerde erkekler kadınların ne kadar dünunda!