10 Ocak 2016 Pazar

İnci Aral- Uykusuzlar


"Bir şeyin güzel kalabilmesi için aksayan bir yanı olmalı, kusursuz güzellik yok"





Unutmak önemsememeyi becermektir benim için. Yeni durumlara alışmak ya da yatışmaktır kısaca. Ama işte en umulmadık yerde ve zamanda gerilere itelediklerim yüze vuruyor.






Hüznümü umursamazlığa çevirebilir miyim?






Bir gün bitecek besbelli. Sonsuza kadar sürmeyecek. Rüzgar günlerce esse bile kesilmiyor mu sonunda? Yağmurlar günlerce yağsa dinmiyor mu?







Unutmak insanın en önemli yeteneklerinden biri, diye düşünüyorum bazan.





Böyle nereye
Kuşsuz çiçeksiz umutsuz





Doğanın şaşmaz uyumu içinde ben kocaman bir terslik olmalıyım, dedi. Sakat bir yanım var.
Bana beni sevdiğini söyleme bir daha Nezir. Sevgi söylendiği zaman yapaylaşıyor. İçtenlik yitiyormuş, beklentiye dönüşüyormuş gibi geliyor bana. Hayır, ben seni sevmiyorum.







Hiçbir şeyin bölüşülemeyeceğini söyledi bana önceki gün. İnsanın en kesin gerçeği yalnızlığıdır, dedi. Bir zamanlar ben de böyle düşünüyordum. Sonra sandım ki kalabalıkların arasına karışmak yener bu umarsızlığı. Sandım ki insanların birlikte acı çekip birlikte davranmaları kurtuluştur. Ama yanıldım. Acının ve mutluluğun ortağı olamıyor gerçek anlamda. İnsan bireyselliği içinde bir değer taşıyor.






Yaşamak bir serüvendir. Yaşamak tükenmektir. Ben birini aradım ve köklerim kuruyor şimdi. Yeniden yeşermeyeceğim.







Bu gece çok uzun yaşamış olduğumu anlıyorum. Gereğinden uzun. Yaşamak dünyanın ağırlığını taşımaktır omuzlarında. Yaşamaya zorlanıyorum.






Ne kadar çoklar, ne kadar çok. Yılgın, tükenmiş, korkak, bilenmiş, öfkeli, atak. 






Denge yok aramızda, olayları aynı yoğunlukta yaşamıyoruz.






Sevgilerden yoruldum. Sevgiler tüketti beni. Bir yaz yağmurunun altında yıkanan ağaçları sevdim. Bir kelebeğin kanatlarındaki benekleri. Güne açılan pencereleri. Sarışın, esmer kedileri.






Hiç yorum yok:

Yorum Gönder