28 Şubat 2016 Pazar

Jale Demirdöğen- Mutsuz Çocukların Tanrısı



Ayda ilk kural budur. Ancak bir şeye tutunamayacağını bildiğin zaman ayakta kalabilirsin Nur. Ancak birine tutunamayacağını anladığında!






Birisi hayatı boyunca hep aynı yerde ve aynı şekilde oturursa, bir gün gidip baktığında onun orada oturmadığını görmek seni perişan eder.






Hayat çok tuhaf oyunlar oynuyor insana. En kötüsü de bu oyunları oynamayı bilmeyenlerle oynuyor.






Çoğu insan, gülerken gördüğü birinin o an içinden ağlıyor olabileceğine veya yüzü asıkken gördüğü birinin o an gülüyor olabileceğine ihtimal vermez. Onlardandın.








Bir gün yürüyüşe çıkıp bir daha dönmemekten korkuyorum.






Gülümserken bulutları dağıtabilen biri, söylediği ikinci cümleyle aniden bir yağmur da başlatabilir.






İnsan kendi acıklı hikayesine katlanıyor, o bir şey değil. Katlanılması zor olan onu dinlemek için bekleyen aç bir ordunun varlığıdır her zaman.






O yazdan, ya da o yaz hayattan çok önemli iki şey öğrenmiş. Bunlardan ilki, hangi konuda olursa olsun herhangi bir zaafın, eğer ki engellenmezse insana önce zevk daha sonra acı vereceğiydi. İkincisi ise, herhangi bir zaafın vereceği acıyla mücadele etmek zorunda kalmamak için önce o zaafın vereceği zevkle mücadele etmek gerektiğiydi.






Ayda kural dört: Seni değil, kendini incittiğinin farkında olmayanları bağışla.






Yazmak, edeplice kusabilmektir.






Hayata bir şey vermemişsek onun bize verdiğini küçümsemeye hakkımız yoktur Aras.



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder