2 Mart 2014 Pazar

Hoşça kal



Hatta şu hayatta sahip olduğumu düşündüğüm tek hakkımdı gitmek.





Sen dersin, ah, sen!
Az önce terk ettiğim...





Seçme ve seçilme hakkı var da sevme ve sevilme hakkı neden yok kadının?





Kelimeler rahatlatıyor insanı.





Sessizlik, içinde o kadar çok şey barındırıyor ki için ürperiyor.





Elimizde konuşamamak kalmıştı, onu da mı aştık?





Bir şey arıyorken karşısına çıkan ilk şeyde aradığını bulduğunu zannedebiliyor insan. Oysaki esas bulduğu, hiçbir şey aramıyorken karşısına çıkan oluyor.





Hayatıma dokunan, kıyısından geçen güzel insanları getirin. Lise aşkımı getirin, çocukluk aşkımı, ilk aşkımı, son aşkımı... Annemi getirin, babamı. 

Geri getirin. Gidenleri, kaybettiklerimi, unuttuklarımı. Kimin kalbini kırmışsam, kimi üzmüşsem getirin. Kimi sevdiysem getirin.





Dünyada yaşamış insan sayısı kadar kırık kalp var, farkındayım. Ama benim için önemli olan hep senin kalbin olacak.

Çünkü onu ben kırdım. Biliyorum. Özür dilerim.

Hoşçakal.





Hiç yorum yok:

Yorum Gönder