Daha doğrusu herkesin, asla göremeyeceği halde görmek istediği kayıp bir yüzü vardır.
O zaman anlamış bütün gerçeği; ne yürüyormuş, ne duruyor. Yürüyorum dediği, durmanın ta kendisiymiş. Düş gibi bir şey yani... Koşarsın koşarsın da varamazsın hani; içindeki umut, varamadığın kadar büyür. Sen bakarsın ışıltıyla. İleriye uzanırsın (uzanmak istiyorsun yalnızca), uzandıkça da kolların uzar babam uzar... Gene de boşluğu avuçlarsın hep; düşünü düş yapan boşluğu...
Nereye gittiğini bilmiyordur; ölünecek bir yer olun da, neresi olursa olsundur. Gerçi her yerde ölünebilir, bunu biliyordur. Gene de kafasında daha güzel bir yer vardır, ölüm ölünen yerle güzelleşirmiş gibi...
Şunu da unutma ki, yeryüzünde gecikmişliğin ilacı yoktur.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder