Sözcüklerin iyi olması yetmiyor; onları iyi bir amaç uğruna kullanmak gerekiyor.
Sahip olduğumuz şeyler bize ne kadar aitse, biz de o kadar kendimize aitiz.
"Kendimi sanki..." tereddüt etti, kendini ifade edecek sözcükleri arıyordu,"demek istediğim, daha çok kendim oluyorum sanki. Daha çok kendi başına, tamamen başka bir şeyin parçası olmaktan çıkıyorum. Salt toplumsal gövdenin bir hücresi olmaktan kurtuluyorum."
"Tutku nedir öğrenmek istiyorum," dediğini duydu. "Bir şeyleri yoğun hissetmek istiyorum."
"Ben keyif aramıyorum. Tanrı'yı istiyorum, şiir istiyorum, gerçek tehlike istiyorum, özgürlük istiyorum, iyilik istiyorum. Günah istiyorum."
"Aslında," dedi Mustafa Mond, "siz mutsuz olma hakkını istiyorsunuz."
"Öyle olsun," dedi Vahşi meydan okurcasına, "mutsuz olma hakkını istiyorum."
"Mutsuzluğu, burada yaşadığın sahte, yalancı mutluluğa yeğlerim."
"İnsan mutluluk konusunu düşünmek zorunda olmasa, yaşa ne kadar eğlenceli olurdu"
"Eğer farklıysan, yalnızlığa mahkum oluyorsun."
"Mutluluk zor zanaat, özellikle de konu başkalarının mutluluğu olunca. İnsan eğer sorgulamaksızın kabullenmeye şartlandırılmamışsa, mutluluk gerçekten çok daha zor bir uğraş."
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder