27 Nisan 2016 Çarşamba

Birhan Keskin*


“Sana buraya bazı şeyler koyuyorum.
Yol boyunca aklında olsun.
Lazım olursa açar okursun.
Olmazsa da olsun,
bir zararı yok burada dursun.

Şuraya bir cümle koydum.
Bırak, acımızı birileri duysun.
Hem zaten şiir niye var?
Dünyanın acısını başkaları da duysun!

Acı mıhlanıp bir kalpte durmasın.
Ortada dursun.

Olur ya biri eline alır okşar,
biri alnından öper.
Az unutursun.

Buraya tabiatı koydum.
Ağaçları, suyu, ovayı, dağı.
Onlar bizim kardeşimiz,
çok canın sıkılırsa
arada onlarla konuşursun.

Buraya, küçük mutlu güneşler koydum.
Günlerimiz karanlık
ve çok soğuyor bazı akşamlar,
ısınırsın.

Buraya, bir inanç bir inat koydum.
Tut ki unuttun, tekrar bak,
o inat neyse sen osun.

10 Nisan 2016 Pazar

Bora Aşık- Geceyi Atlatabilmek



Yalnızca dünyaya değil, hiçbir yere ait değiliz.






Kendi iç dünyama çekilmiyor, adeta itiliyordum.






Anılar ve hayaller insanları birbirine daha çok bağlarmış, her an görüşsek belki şu sokaktaki insanlardan farkımız kalmayacaktı.