26 Ağustos 2014 Salı

Ece Temelkuran- İç Kitabı



Katılarak boğulacağını bildiği için asla o şarkıya başlamayanlar,
Kalbini çıkarıp son satıra koyması gerektiğini bildiği için şiirden yana ağzını açmayanlar,
Kafatasını çatlatacağı için 'delirmek'ten uzak duranlar,
Hareket tamamlandığında parçalanıp dağılması gerektiği için asla o dansa başlamayanlar,
Geri dönmeyi beceremeyecekleri, bir kez gitseler artık hep gideduracakları için asla çekip gitmeyenler,
Cümle bittiğinde ölmek zorunda kalacağı için lafa hiç başlamayanlar...

Onlar bizdendir. Biz yapılan dansı, şiir, cümleyi, delirmeyi, sözü bilmeyiz.
Biz bu dilleri bilmediğimiz için, kalbimizi yakarak öleceğiz.







Çünkü insanlık, sana göre değil. Sen çünkü, eksik bir kelebeksin. Kozasından aceleyle dışarı uğramış. Yarım kanatlı uçucu. 
Bu dünya hep böyle kalacak.
Sen hep böyle kalacaksın.
SEN BAŞKA TÜRLÜSÜN.







Yaşayıp, saçılıp, görünüp, uçuşup ve havayla şakalaşıp, sonra hemen kayboluvereceğim için, hemencecik geliverdim. Bu yüzden biraz yarım kanatlarım. Ben eksiğim ve çünkü aceleci bir kelebeğim.







Ben başka bir dünyanın imla işaretiyim.






Zehri taşımak, çok daha zehirlidir zehirlenmekten.




13 Ağustos 2014 Çarşamba

Ölü Ruhlar Ormanı



-Çünkü hayır demeyi bilmiyorum. Asla.
-Bunu asla bir erkeğe söylemeyin!





Bir sabah, yeterince şey görmüş olduğuma karar verdim...







Hiçbir şey sizde iz bırakmıyor, öyle mi?







Kötülük onun içinde, anlıyor musunuz? Saklı. Görünmez.






Kaderimizin kısa bir özeti. Sevmek. Umut etmek. Doğurmak. Çürümek.







Bu yaşta mutluluk, hiçbir şeyin farkına varmamaktı. Ne yılların. Ne günlerin. Ne de saatlerin.






Kelimelerle her şeyi söyleyebiliriz.







Ruhları baskı altında değildi. Tanrılarla, sonsuzlukla senlibenlilerdi. Onları sınayan tek şey ufuk ve mevsimlerdi.






4 Ağustos 2014 Pazartesi

Aytuğ Akdoğan- Ben Hep 17 Yaşındayım


                   

Belki birbirimize çok güzel çok pahalı hediyeler alamayabiliriz ya da ben seni sana kendini çok ünlü çok önemli birisiymişsin gibi hissettirecek yerlerde yemeye götüremeyebilirim. Ama el ele dünyayı dolaşabiliriz mesela. Elimizde bir harita bile olmadan her yeri gezip kaybolmayı göze alabiliriz sanki. Evet, evet birlikteyken böyle şeyleri deneyebiliriz. Belki bir ara hiçbir insanın barınmak istemeyeceği bir yerde çadır kurup içinde ve dışında günlerce yaşamayı deneyebiliriz. Ve emin ol artık mutlu da olabiliriz, sen ve ben artık "biz" olmuşken...







Kim bilebilir bütün bir döngünün aslında sadece bu zamanda bizi birleştirmek için var olmadığını?
Bende senden, sende de benden büyük parçalar bulunmadığını?
Senin yapbozunun eksik parçalarının bende, benim yapbozumun da kaybolduğunu sandığım parçalarımın sende olmadığını?








Okyanuslarda yüzmeli, kumsallarda koşmalı,
Dünyayı karış karış dolaşmalı ve sokaklarda çıplak ayaklarınla şarkılar söyleyerek gezmelisin.
Savaşları, Tanrıları ve xy'nin değerini çok ciddiye alırsan, sadece var olmuş olursun.
BEN SANA YAŞA VE SEV DİYORUM.